AYNI YIL İKİ FARKLI KRALİYET DÜĞÜNÜ
Biri orta sınıf bir ailenin üniversite bitirmiş ve öğrencilik yıllarında da “hayatının prensini” bulmuş kızıydı. Oburu de daha uzaklarda bir ülkede doğan yeniden sıradan bir aileden gelen memleketler arası bir sportmendi.
Bu genç kızlardan birincisi ülkesinin gelecekteki hükümdarıyla hayatını birleştirdi. Oburu ise doğduğu topraklardan çok uzakta, kendisi için yabancı olan bir ülkenin tahtını babasından devralan prensle evlendi.
KATE AŞK İLE UÇUŞTU, CHARLENE AĞLADI
Anladınız natürel değil mi? Bu düğünlerden birinin Kate Middleton ile Prens William’ın oburunun de Monako Prensi 2. Albert ile Charlene Wittstock’un olduğunu.
Kate ile William 2011 yılının nisan ayında Londra’da evlendiler. Charlene ile Albert de yeniden tıpkı yılın temmuz ayında Monte Carlo’da hayatlarını birleştirdi. Her iki düğüne de dünyanın önde gelen kraliyet ailelerinin temsilcileri katıldı.
İkisi de kraliyet düğünüydü ancak Kate, gelinliği içinde aşktan ve memnunluktan parlarken ondan üç ay sonra evlenen Charlene resmen ağlıyordu.
SÖYLEDİKLERİNE PEK AZ KİŞİ İNANDI
Bu mevzuda çeşitli spekülasyonlar yapıldı elbette. Esasen Charlene’in düğün öncesinde Albert’in gayri yasal çocuklarını birer birer öğrenip Monako’dan kaçmaya çalıştığı lakin her seferinde yakalandığı argümanları ortalarda dolaşıyordu. Bunlara nazaran Charlene sonunda kaçamayıp evlenmiş lakin düğününde de gözyaşlarını tutamamıştı.
Prenses Charlene düğünden sonra bu hususta açıklamada bulundu. O anlarda ıstıraptan değil hislerine hakim olamadığı için gözyaşı döktüğünü söyledi. Ancak o ne derse desin kimse inanmadı kelamlarına.
O günden sonra da yüzü bir türlü gülmek bilmedi. Artık tüm dünya onu “hüzünlü prenses” olarak tanıyor. Lakin bu değişik bir husus.
İLK BAKIŞTA SADE GÖRÜNÜYOR LAKİN NE İNCELİKLERİ VARMIŞ
Bugün biz Charlene’in 12 yıl evvel gerçekleşen o düğünde ağlaya ağlaya giydiği gelinliği bir hatırlayacağız. Zira bugün yani 2 Temmuz çok konuşulan ve gelinin gözyaşlarıyla hafızalara hafriyatın o düğünün yıl dönümü.
Diğer yandan tıpkı yıl evlendiği Kate’in giydiğinden daha gösterişli bulunan o gelinlik de hiç yabana atılır cinsten değil. Birinci anda göze batmayan detayları hala gündemden düşmüş değil.
NİKAHTA ÇOK SADE GİYİNDİ: Bu ortada çabucak hatırlatalım. Charlene, evlenirken iki farklı kıyafet giydi. 1 Temmuz’daki resmi nikah sırasında sade mavi bir grup tercih etti. Bu kadar sade giyinmesinin nedenini de bir sportmen olmasına bağladı. Ki Charlene, evlenmeden evvel memleketler arası bir yüzücüydü. Dini merasimde de işte o çok konuşulan, sahiden usta işi ellerden çıkan gelinliği giydi.
ÜÇ USTA TERZİ, 2 BİN 500 SAATTE DİKTİ
O gelinliğin hikayesine bir bakalım artık. Charlene’in gelinliği, ünlü modacı Armani’nin imzasını taşıyordu. Bir kraliyet düğünü için de çok alışıldık bir model değildi aslında.
Kolsuz ve askısız gelinliğin birinci dikkat çeken yanı yakasıydı. Bu formda yüzücü olan Charlene’in geniş omuzlarına orantılı bir görünüm kazandırılmıştı. Charlene’in bu gelinliği daha sonraki birkaç yıl içinde evlenen genç kızlara örnek teşkil etti. Aslında çok sade görünen gelinliğin incelikle hazırlanmış ayrıntıları bulunuyordu.
Yeri gelmişken bu gelinliğin üç terzi tarafından tam 2 bin 500 saatte dikildiğini de not düşelim. Gelinliğin üzerinde 40 bin tane Swarovski kristali bulunuyordu. Buna ek olarak 20 bin tane de küçük ve gerçek inci kullanılmıştı gelinliği süslemek için.
Gelinliğin orta kısmından aşağılara gerçek inen bu kristaller, ışıkta parlayıp Charlene’in ince uzun siluetini daha da kusursuz göstermeye yarıyordu.
İKİ UZUN KUYRUK BÜTÜN DETAYLARI GÖLGEDE BIRAKTI
O periyotta çok konuşulan gelinliğin iki farklı kuyruğu bulunuyordu. Uzunlukları dikkat çeken bu iki kuyruk da bilhassa Charlene kırmızı halı üzerinde yürürken göz alıcı bir görünüm sergiliyordu.
Birçok kraliyet gelininin bilakis Charlene aile koleksiyonuna ilişkin bir taç takmak yerine pırıltılı bir saç aksesuarı kullandı ve sarı saçlarından yapılan topuza bu çiçek motifli aksesuar yerleştirildi.
Gelinin uzun duvağı çok sadeydi lakin bunun yerine gelinliğin kuyruğu gösterişli detaylar içeriyordu. Hatta birçok moda yorumcusuna nazaran bu kuyruk, gelinliğin tüm öteki detaylarından rol çaldı o gün.
Charlene düğünde aile koleksiyonundan bir taç yerine çiçek motifli bir saç aksesuarı kullandı.
O GÖZYAŞLARI TAHMİNEN DE BUGÜNLERİN HABERCİSİYDİ
2 Temmuz 2011 günü evlenen Charlene ile Albert’ için “onlar erdi muradına” durumu kelam konusu değil ne yazık ki. Charlene’in düğününde döktüğü gözyaşları güya sonradan yaşayacağı mutsuzlukların da işareti üzereydi.
Özellikle son iki yılda çiftin boşanacağına dair söylentiler aldı başını gitti. Charlene memleketi Güney Afrika’ya gidip orada 10 ay kalınca da bu söylentiler güzelce alevlendi.
Charlene’in bir enfeksiyona yakalandığı için Monako’ya dönmediği açıklandı evvel. Ancak bu kimseyi tatmin etmedi. Daha önemli sıhhat sıkıntıları olabileceği ileri sürüldü. Bunun yanı sıra berbat giden estetik operasyonlar, diş tedavisi, makûs alışkanlıklardan kurtulmak için bir kliniğe yattığı bile argüman edildi.
Öyle ya da bu türlü Charlene geri döndü ve resmi misyonlarını yapmaya başladı. Ancak bu sefer de çok zayıflığı dikkat çekti. Doğal ki tekrar hastalık argümanları ortaya atıldı.
İKİSİ DE SÖYLENTİLERİN ODAĞINDA
Charlene şu sıralar daha sağlıklı görünümü, ortada sırada da olsa gülümsemesi ve aldığı kilolarla konuşuluyor.
Çiftin Jacques ve Gabriella isminde ikizleri bulunuyor. Aslında bu da değişik ve uzun bir bahis. Biz kısaca özetleyelim. İkizler dünyaya gelinceye kadar da Grimaldi ailesi üzerinde söylentiler dolaştı durdu.
Yapılan muahedeye nazaran şayet tahta bir veliaht bulunmazsa Monako, son prensin vefatının ardındanFransa’ya bağlanacaktı bir argümana nazaran.
AĞLAYAN GELİN, SONUNDA İKİZ VELİAHT DÜNYAYA GETİRDİ
Albertin aslında gayri yasal bir oğlu vardı fakat dünyaya geliş biçiminden ötürü veliaht olması mümkün değildi. Ablası Caroline’in oğulları Andrea ve Pierre de veliaht olarak kabul edilmedi
Sonunda gördükleri tedaviler sonuç verdi ve Charlene biri kız başkası erkek iki veliaht dünyaya getirdi. Cinsiyetinden ötürü Jacques birinci sıradaki veliaht. Kız ikizi Gabriella ise ikinci sırada.
CHARLENE’İN HİÇ TANIMADIĞI KAYINVALİDESİ EFSANE GELİNLİKLE HAFIZALARA KAZINDI:Monako Prensliği deyip, düğün deyip Prens Albert’in annesi Grace Kelly’nin efsane gelinliğini atlamak olmaz. Hollywood’un prensesiyken Prens Rainier’nin kalbini çalıp Monako Prensesi olan Grace Kelly’nin 1956 yılındaki düğününde giydiği gelinlik bütün vakitlerin en düzgünlerinden. Ortadan geçen bu denli yıla karşın hala evlenecek genç kızlara esin kaynağı olmayı sürdürüyor.