Davutoğlu, “Buradan kendisine seslenmek istiyorum, biz Millet İttifakı mensuplarını mermiyle tehdit etti. Müebbet ya da mermi… Allah aşkına topunuz mermi olsanız ne yazarsınız ya. Kâfi artık ya” diye konuştu.
Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, Denizli Merkezefendi’de partililer ve seçmenlerle buluştu. Programa, Millet İttifakı Denizli Milletvekili Adayı Sema Silkin Ün ve CHP Genel Lider Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca da katıldı.
Davutoğlu burada, MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin “Kılıçdaroğlu’nun ittifak ortakları ağırlaştırılmış müebbet ceza alırlar ya da bedenlerine mermi alırlar” kelamlarına reaksiyon gösterdi.
“ELİNİZDEN NE GELİYORSA YAPIN”
“Allah aşkına topunuz mermi olsanız ne yazarsınız ya. Kâfi artık ya” diyen Davutoğlu, 27 Mayıs ve 12 Eylül darbeleri sonrasında yaşananları anımsatarak “Senin yaşın yetiyor bunları bilmeye de sen dizi seyretmekten fırsat bulmuyorsun, sen bizim tarihimizi bilmezsin, demokrasi uğraşımızı bilmezsin, bizim milletimizden kopuksun. Milletten kopuk olanlar millete talimat veremez. Elinizden ne geliyorsa yapın biz korksaydık bu yola çıkmazdık” diye konuştu.
“HER GÜN HATA ORTAKLARININ AÇIKLAMALARINI GÖRÜYORUZ”
Davutoğlu, şunları söyledi:
Bir ülkede iktisadın ayağa kalkması için olmazsa olmaz koşullar var. Bir tanesi hukuk. Hukuk ve mülk güvenliğinin olmadığı bir yerde iktisatta rastgele bir atılım yapma gücünüz olmaz. Hukuk, kontrat, mülkiyet güvenliği iktisadın oksijenidir. O oksijen olmadı mı bugün Türkiye’de rastgele bir hususta kendini rahatsız hisseden, attığım mukavele imza hasebiyle ileride başıma hiçbir iş gelmeyecek diye iş adamı neredeyse yoktur.
Bu itimadı duyamıyorlar. Her gün kabahat ortaklarının birer birer açıklamalarını görüyoruz. En kuvvetli iştirak kabahat iştiraki derler lakin pasta paylaşımında arbede çıktı mı birer birer dökülürler. Siyasi ahlak maddelerinin oturmadığı iktisat siyaset irtibatının yolsuzluklar üzerine inşa edildiği bir yerde de asla ekonomik sistem olmaz.
“BİZİ DE PROTESTO EDEBİLECEKSİNİZ”
Açık ve net iktisatla nefes alacak formda bütün yasaklar kalkacak. Özgürlükler gelecek. Kanısı fikriyle kimse yargılanmayacak… Bundan sonra bizi de protesto edebileceksiniz yönetenleri yani. İkincisi kutuplaşma bitecek kucaklaşma gelecek. Dün Maltepe mitinginde bütün siyasi başkanlar konuştu. Ancak benim için birebir bir manası vardı. Ben birebir yerde 2015’te yüzbinlerce AK Partili seçmenlere hitap etmiştim. Birebir şeyleri söylemiştim. O vakitte siyasi ahlak ve özgürlükler demiştim.
Şimdi soruyorlar ‘niye ayrıldınız?’ ben değişmedim onlar değişti. Ben prensiplerimden taviz vermedim onlar verdi… İzmir Belediye Liderimiz Tunç Soyer İzmir İktisat Kongresi’ndeki konuşmamdan sonra şunu söyledi, ‘Sayın başbakan biz birbirimizi hiç tanıyamamışız’ evet arkadaşlar tanıyamadık. Tanımamız engellendi. Mahallerimize çekildik… Tanıma vakti. Tanıyacağız.
“GEMİLERİ YAKMADIKÇA SİYASETE AHLAK GELMEZ”
Bakın bunlar niçin bırakamıyorlar. Niçin ‘kaybetsek bile bırakmayız’ diyorlar. Zira kalktıklarında gerideki miraslarından korkuyorlar. Bıraktıkları enkazdan korkuyorlar açılacak belgelerden korkuyorlar. Amerika’daki New York’taki evraklarından korkuyorlar. Mal varlığı evrakından korkuyorlar. Biz yörük çocuğuyuz ne yurtdışında 1 sentimiz var ne Türkiye’de servetimiz var. Başımız dağlar kadar, Toroslar kadar dik her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız. Meydan okuyan da gelsin okusun.
Bunu demedikçe siyasete ahlak gelmez. Gemileri yakmadıkça siyasete ahlak gelmez. 2015’te koalisyon kurmuş olsaydık ben başbakan, sayın Kılıçdaroğlu başbakan yardımcısı olacaktı. Ortadan 8 sene geçti. Artık o cumhurbaşkanı ve ben cumhurbaşkanı yardımcısı olmayı kabul ediyorum ve bunda gurur yapacak bir şey de görmüyorum. Biz kendi nefsimizi aşamazsak bu ülkeyi düzeltemeyiz. Gelecek jenerasyonlara örnek olamayız.
“26 MİLYAR DOLAR SERVETİN HOLLANDA BANKALARINDA”
Masa dağılmayıp ittifak genişleyince bu sefer baktılar ki Erdoğan, Bahçeli ikilisi yetersiz kalıyor. Yamalı bohça üzere ittifaklarına çabucak yeni ittifak ögeleri kattılar. DSP, HÜDA-PAR; Yine Refah Partisi vesaire… İlla altıyı bulacaklar ya bize yetişmek için lakin fark şu bizim her şeyimiz yazılı. Onların hiçbir şeyi yazılı değil bu da tutmayınca hakarete, ithama başladılar. Sonra da dünkü Bahçeli’nin konuşmasıyla tehdit basamağına geldiler. İktidarı kaybedecek olan evvel muhatabına hakaret eder… Sen evvel yabancı bankalardaki tuttuğun paraların hesabını ver. Bunu söyleyince de bana karşı dava kazandığını söylüyor. En kolay davayı bunlar Türkiye’de kazanır, zira bir telefonla işlerini hallediyorlar.
Bana dava açacağına Hollanda basını senin 26 milyar dolar servetinin Hollanda bankalarında olduğu yazdı. Git onlara dava aç, yüreğin yetiyorsa… Hollanda yargısına talimat veremeyeceksiniz tabi. 15 Mayıs’tan sonra erdemli Türk yargısına talimat veremeyecek. Deniz Yücel, Rahip Brunson üzere bu can bu tendeyken teslim etmeyiz dedikleri üzere sonra teslim ettikleri üzere de olmayacak. Artık bunlar bize ulusallık deresi veriyorlar…
ALLAH AŞKINA TOPUNUZ MERMİ OLSANIZ NE YAZARSINIZ YA
Ya bir de şu kelama bakın garabete. Efendim biz Kandil’den talimat alıyormuşuz onlar Allah’tan talimat alıyormuş. Bir Müslüman ben Allah’tan talimat alıyorum der mi ya. Hazreti peygamberle birlikte Allahü Teâlâ’nın haber gönderdiği diğer bir kul yoktur. Sen kimsin de Allah’tan talimat alıyorsun ve nasıl alıyorsun. Bunu FETÖ yapıyordu FETÖ. Bize dinimizi öğretmesinler, biz onlara İslam’ı da öğretiriz tarihi de insan olmayı da öğretiriz. İtikadı bozuldu bunların. Zira kendilerini insan üstü gördüler. Seçime bir hafta kala Bahçeli’den bir ses geldi dün.
Özellikle buradan kendisine seslenmek istiyorum, biz Millet İttifakı mensuplarını mermiyle tehdit etti. Müebbet ya da mermi… Allah aşkına topunuz mermi olsanız ne yazarsınız ya. Kâfi artık ya. Türkiye’de yabancı bir istilacı yok fakat vatan topraklarını istila edenler var…Bahçeli bizi tehdit etmiş. Bu geri tepecek millet bunu görür. Tarih 1961, 27 Mayıs olmuş. Demokrat Parti yargılanıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimine gidilecek. Ali Fuat Başgil, İstiklal Savaşı’nda bulunmuş kahraman bir insan. Cumhurbaşkanlığına aday olması söylenir. Ve o sırada Ankara’ya çağrılır. Görüşmede masanın üzerine bir subay 27 Mayıs darbecisi tabanca koyar, çekileceksiniz adaylıktan der. Bahçeli’nin yaptığı budur. Bahçeli’nin yaptığı 27 Mayıs’ın bu sisteminin hortlamasıdır. Fakat 27 Mayısçıların tarih önünde yargılanmasından, millet önüne çıkamamasından farksız bir sonuç beklemiyor Bahçeli’yi. 1983 seçimlerine giderken darbeci Cihan, seçimden birkaç gün evvel çıktı Turgut Sunalp’e oy verin dedi.
Millet gitti merhum Özal’ı seçti. Ya Bahçeli, senin yaşın yetiyor bunları bilmeye de sen dizi seyretmekten fırsat bulmuyorsun, sen bizim tarihimizi bilmezsin, demokrasi çabamızı bilmezsin, bizim milletimizden kopuksun. Ankara’daki konutundan çıkmazsın. Kim gördü seni Anadolu sathında. Osmaniye’ye gittiğimde babasının cenazesine bile gelmediği söylendi. Babasının cenazesini bilemem o farklı lakin Osmaniyeliler gelmediğini söylüyor senin. Milletten kopuk olanlar millete talimat veremez. Elinizden ne geliyorsa yapın biz korksaydık bu yola çıkmazdık.